Arka Kapak
Romanları yayımlandığında en çok satanlar listesinden aylarca inmeyen Hande Altaylı'dan yaşamın içinden, samimi ve sarsıcı yeni bir roman.
O sabah yatakta gözlerini açtığında ise kendini iyi hissetmiyordu. Bir gece önce Fırat'ı görmek dengesini altüst etmişti. Geçmişin asla sandığımız kadar uzakta kalmadığı gerçeğiyle yüzleşmek, yeteri kadar uzağa gidemediği kaygısını doğuruyordu. Yoksa yıllar geçtikçe güçleneceğine, zayıflıyor muydu insan? Olgunlaşacağına koflaşıyor, dayanıklılığını yitiriyor muydu? Öğreneceğine unutuyor, bildiklerinden şüpheye mi düşüyordu? Geride bıraktığı onca şeyden ve onca yıldan sonra böyle yaprak gibi titremek, kendini başa dönmüş gibi hissetmesine yol açıyordu. Yürümüş, yürümüş ama hiçbir yere gidememişti. Belki de dünyanın yuvarlak olması, daima başladığın yere, yani kendine döneceğin anlamına geliyordu.
Küçük bir Anadolu kasabasından İstanbul'un ışıklı gecelerine uzanan bir yolculuğun hikâyesi. Sevginin değil, mecburiyetin birlikte tuttuğu bir ailede büyüyen Narin ilk kez âşık olduğunda yolların nihayet daha büyük yollara bağlandığını, o büyük yolların da başka şehirlere, ülkelere kavuştuğunu anlar. Ve biri gittiğinde arkasında bir yol bıraktığını. Ama o yolların nefrete, ihanete de açıldığını anlaması için aradan yılların geçmesi, dostlukların sınanması, kaybedilenlerin bulunması gerekecektir.
Aşka Şeytan Karışır ve Maraz adlı romanları yayımlandığı yıllarda en çok satanlar listesinden aylarca inmeyen Hande Altaylı'dan yaşamın içinden, samimi ve sarsıcı yeni bir roman.
Romanları yayımlandığında en çok satanlar listesinden aylarca inmeyen Hande Altaylı'dan yaşamın içinden, samimi ve sarsıcı yeni bir roman.
O sabah yatakta gözlerini açtığında ise kendini iyi hissetmiyordu. Bir gece önce Fırat'ı görmek dengesini altüst etmişti. Geçmişin asla sandığımız kadar uzakta kalmadığı gerçeğiyle yüzleşmek, yeteri kadar uzağa gidemediği kaygısını doğuruyordu. Yoksa yıllar geçtikçe güçleneceğine, zayıflıyor muydu insan? Olgunlaşacağına koflaşıyor, dayanıklılığını yitiriyor muydu? Öğreneceğine unutuyor, bildiklerinden şüpheye mi düşüyordu? Geride bıraktığı onca şeyden ve onca yıldan sonra böyle yaprak gibi titremek, kendini başa dönmüş gibi hissetmesine yol açıyordu. Yürümüş, yürümüş ama hiçbir yere gidememişti. Belki de dünyanın yuvarlak olması, daima başladığın yere, yani kendine döneceğin anlamına geliyordu.
Küçük bir Anadolu kasabasından İstanbul'un ışıklı gecelerine uzanan bir yolculuğun hikâyesi. Sevginin değil, mecburiyetin birlikte tuttuğu bir ailede büyüyen Narin ilk kez âşık olduğunda yolların nihayet daha büyük yollara bağlandığını, o büyük yolların da başka şehirlere, ülkelere kavuştuğunu anlar. Ve biri gittiğinde arkasında bir yol bıraktığını. Ama o yolların nefrete, ihanete de açıldığını anlaması için aradan yılların geçmesi, dostlukların sınanması, kaybedilenlerin bulunması gerekecektir.
Aşka Şeytan Karışır ve Maraz adlı romanları yayımlandığı yıllarda en çok satanlar listesinden aylarca inmeyen Hande Altaylı'dan yaşamın içinden, samimi ve sarsıcı yeni bir roman.
Hande Altaylı'nın diğer 2 kitabını okumuşken ve çok beğenmişken Kahperengi'yi okumamak olmazdı. Bugünden geçmişe dönerken soru işaretleri, merak, sonra ne olacak duygusu sarıyor ama ince bir kitap ve ben sevdiğim kitaplar çabuk bitsin istemediğimden yavaş yavaş okuyacağım dedim. Ama olmadı... Olayların nasıl gelişeceğini o kadar merak ettim ki, dayanamadım gece 3'e kadar oturdum. Tadı damağımda kaldı ve bitti.
Narin'in bu kadar da olmaz denilen hayatı (ama neler neler oluyor bu hayatta işte), Fırat'la yeniden kesişen hayatı, bu hayatta iyi şeylerde oluyor dedirten arkadaşı Deniz'le okumaya doyamadığım, bitirdiğimde büyük bir boşluk hissedip şimdi ne okuyacağım dedirten bir roman.
Fazla detay vermek istemiyorum ama Narin'in yaşadığı bütün olumsuzluklara rağmen arkadaşı Deniz sayesinde yaşama tutunması ve belki hayal edeceğinden bile çok iyi noktalara gelmesine mutlu olsam da bir bar hikayesi var, yumrukların falan havada uçuştuğu, söylenmemiş gerçeklerin açığa çıktığı v.s. Narin'le birlikte canım yandı sanki orada. Ama sonrası tam bir bombaydı, sürprizdi ve ben sürprizli sonları severim :)
O zaman yeni yıl dileğim;
Narin'in ki gibi ne kadar olumsuz şeyler yaşarsak yaşayalım 90 derece değiştirebileceğimiz, şansımızın döneceği, sonunda herşeyin yoluna gireceği bir hayatımız olsun. Narin'in -azıcık dengesiz de olsa- Fırat ile yeniden karşılaşıp aşkı bulması gibi gibi, biz de hayatımızın aşkını bulalım. (Bekarlara ve sevgilisi olmayanlara tabi bu dilek :]) Ve herkesin hayatında bir Deniz olsun, mutlaka olsun. Düştüğümüzde kaldırsın, gülünç durumda düştüysek toparlasın....
Mutlu Yıllar |